Sevdiğim adam geçenlerde "seni tuz kadar seviyorum" demişti. Aşkın bu tanımlanması, doğrusu acayip hoşuma gitti..Uzun uzun tuzun yemeklerimizde, sofralarımızdaki önemini düşünmeye başladım.. O gündür mutfağımda tuza çok ayrıcalıklı bir yer açtım. Kullandığım tuzları çeşitlendiriyorum, soframda artık sıradan tuzluk yerine antikacıda bulduğum minik kaşıklı gümüş havyar kapları kullanıyorum.
Gelelim kullandığım tuz çeşitlerine:
1.Himalaya tuzu
İri parlak kristalleri minik yıldız gibi parıldıyor. Tüm seçkin süpermarketlerde bulunuyor. Keskin ve derin tadı var. Kahvaltıda kayısı pişmiş lop köy yumurtasının üzerinde tadını çok iyi ortaya koyuyor.
Çörek ve ev yapımı ekmekleri fırına vermeden önce şöyle bir üzerine serpiyorum.Hanenin bereketi hep çoğalacakmış gibi geliyor. Bu da işin maneviyatı..
2. Baharatlandırılmış deniz tuzu
Bizim eski usul bakkalda 2kg luk bez torbalar içinde satılıyor.İşlenmemiş oluşu hoşuma gidiyor. Billur tuz ve türevlerinden hepten soğdum.
Baharda toplayıp kuruttuğum kekikleri, naneleri, azıcıkta kereviz yapraklarını elle incecik ufalıyorum, yarım kilo deniz tuzu ile iyice karıştırıp kavanozluyorum.
Öğle ve akşam sofralarında bulunduruyorum.
3. Kaya tuzu eriyiği
Kaya tuzu mutfağın vazgeçilmezlerinden. Çeşitli işlemler için sıklıkla kullanacağız, turşuda, zeytin yapımında...
Seramikten iç hacmi aşağı yukarı 1lt olan bir kasenin yarısını kaya tuzu ile doldurup, örtecek kadar su, hatta kaynamaya yakın sıcaklıkta su ekliyorum, aklıma geldikçe karıştırıyorum. Doymuş, çok yoğun yarı sıvı bir çözelti oluşuyor. Tahta kaşık hep içinde, bu şekilde ocağın yanı başında..Yemeğe, çorbaya pişirme aşamasında ekliyorum. Alışması, ölçüyü tutturması biraz zaman alıyor, Yemekler göreceksiniz daha bir farklı lezzette pişiyor..
Sağlıcakla kalın
müj
İşte baharatlanmış deniz tuzumuz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder