Hellolardan bir demet

Yeşil ile mavinin buluştuğu cennet köyümüzden sizlere kocaman bir merhaba. Tüm güzellikler sizin olsun.

15 Şubat 2013 Cuma

Selam mutfak dostlarım,
Bir süre için Almanya'ya gittim. Nefis bir Botanik seminerine katıldım Münih'te. Bir ülkenin gelişmişlik göstergesi için bir çok kriterin arasında sanırım formel bahçeler çok önemli bir yer tutuyor. Adamlar 100-150 yıl önce planlı bahçeler oluşturmaya başlıyor, bunlara muazzam cam kubbeli seralar ekliyor ve biz günümüzde bunun keyfine varabiliyoruz.
Dünyanın neresine gitsem müzelerin yanı sıra işte bu bahçeleri mutlaka ziyaret ederim..Fas'ta, Sri Lanka'da..ve son olarak Münih teki Nymphenburg Şatosunda. O kadar tropik cam seralı bahçelerin arasında ilginçtir beni en çok etkileyen Akdeniz bahçesi oldu. Dışarıda lapa lapa kar yağıyordu. İçeride narenciye ağaçları çiçek açmış, kekikler mis gibi kokuyordu, lavantalar ful mor çiçek açmıştı.
En çarpıldığım nokta ise KOKU oldu. Bizim açık doğamızda kokular haliyle uçup gidiyor. Oysa cam kubbenin altında büyüleyici-baygın-afrodizyak bir koku çemberinde buldum kendimi.
Vay canına..dedim. Dünyanın en büyülü coğrafyasında yaşama şansına sahip olduğum için tekrar şükranlarımı sundum evrenin mimarına..

En kısa zamanda nefis tariflerle buluşmak üzere..şimdilik hoşca kalın
muj
Kış ortasında açelyalar açıyor.
                                Münih'de Nymphenburg Şatosu seralarında.


2 Şubat 2013 Cumartesi

Zeytin..vs..

Uzak kaldık bir kaç gündür..kusura kalmayın..selamlarımı sunarım..

bu sene zeytin işlerini neredeyse bitirdik, geçen gün bizim Selçuk pazarında nefis ince kabuk kara kara zeytinleri görünce bir giriş yapmak istedim. Belki büyük şehir pazarlarında da rastlarsınız. Hemen değerlendirin. Zeytin bitmez tükenmez bir konudur. Herkesin kendisine göre reçeteleri vardır. Mevsimi geldikçe, kendi  tecrübelerimi paylaşacağım.

Süper lezziz sele zeytin

İnce kabuklu ve küçük çekirdekli olgun siyah zeytin bulmaya çalışın. Miktar önemli değil. Bazen deneme olsun diye yürüyüşlerimde rastladığım güzel, yüzüme gülen bir ağaçtan 1-2 kilo toplayıp, evde hemen uygulamaya koyuluyorum.
Yıkayıp, suyun süzülmesini bekliyorum.
1 kilo zeytine 1 çorba kaşığı kaya tuzu ekliyorum. Mutlaka bir miktar kuru kekik, bazın kişniş tohumu ekliyorum.
Devam edelim. Eski yastık kılıfları çok işe yarıyor. Mamulü içine doldurup ağzını düğümlüyorum. Bir sepete yerleştirip bahçede korunaklı yağmur almayan bir köşeye bırakıyorum, ara sıra, 2 günde bir sallıyorum, arada torbayı alt üst ediyorum. Göreceksiniz kara acı sular akmaya başlayacak. Cinsine ve olgunluk derecesine göre bu işlem 1 aya kadar uzayabilir.
Zeytinleri arada tatmak gerekir, acılık bitince fazla tuzu atmak için sudan geçirmekte fayda var.
Büyük bir tepsiye eski bir mutfak bezi serip zeytinleri 1-2 gün üzerinde kurutuyorum.
Cam kavanozlara sıkı bir şekilde dolduruyorum, aralara defne yaprakları katmak hoş oluyor. Azıcık sirke katıp şişeyi çalkaladıktan sonra ağzına kadar zeytin yağ ile dolduruyorum. Bu işlem küflenmeyi engelliyor.
Bu yöntemle zeytinleri çok uzun süre serin bir depoda muhafaza edebiliyorum..

Göreceksiniz zeytin çok kısa süre dayanıyor, çünkü tadına doyulmuyor..
Hatta aynı yöntemi delice, yani aşısız zeytinle de denedim. Meraktan..Çok başarılı sonuçlar aldım.
Bir tüyo vereyim, Antik Bergama'ya yolunuz düşerse Atina tapınağında büyük bir delice ağaç var, harika oldu..seneye deneyin..bana da bir miktar bırakın ama...

Muhabbetiniz bol, kışınız keyifli geçsin
muj
Mutfak perisi Ayten zeytinleri hazırlıyor