Oldum olası evimde ve otelimde fabrikasyon üretilmiş araç gereçlerle sorunum olur. Ayrıca şöyle bir gözlemimi paylaşmak istiyorum. Genelde tasarımcılar erkek oluyor. Oysa ürettikleri mutfaklar, fırınlar, eviye tertibatları, çöp kovası düzenekleri biz kadınlar tarafından kullanılıyor. Kendileri bunları deneyimlemedikleri için kullanım pratikleri yok, parametreleri görsellik ve maliyet ile sınırlı.
Bu nedenle ihtiyacım olan çoğu ürünü kendim tasarlayıp yaptırıyorum. Baş yapıtlarımdan biri raylı çöp kovası sistemim. Evime uğrarsanız gösteririm.
Neyse..Gelelim bugünlerin esas meselesine..Otelin mutfağa için tuğla tabanlı bir fırın yapma hevesi oluştu. Sağ olsun canım dostum Ekmekçi Memet (daha önceki yazılardan tanırsınız) bunu aklıma soktu.ÖÖÖÖYYLEE bir fırın olmalı ki içinde hem inciklerimiz, güveçlerimiz nar gibi kızarsın..ayrıca ekmek, kek, poğaçalar pişsin..ve elbette çikolatalı sufleler tam ayar kabarsın..
Söylemesi kolay..Endüstriyel mutfak malzemelerin satıldığı İzmir'in Karabağlar semtinin altını üstüne getirdik..tam bir hezimet..artık vazgeçip ev tipi yeni bir fırın ile yetinelim derken, Showroomu hiç de gösterişli olmayan bir mağazanın içinde afacan gözlü, 16 yaşlarında bir genç delikanlı dikkatimi çekti..muhtemelen patronun oğludur diye aklımdan geçti, muhabbete girdik..Meğersem 'Tailor made', yani terzi usulü profesyonel mutfak gereçleri üretiyorlarmış.Doğrudan imalathaneye koştuk. Patron Recep Bey ile milimine kadar ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir fırın tasarladık..Sanırım enfes bir şey ortaya çıkacak. Bayılıyorum Türkiye'de yaşamaya. Hadi böyle bir işi Almanya veya İtalya'da yapmaya kalkışın. Fiyatı buraya göre bilmem kaç kat olacaktır.
Neticeyi sizinle paylaşacağım..ayrıca şık bir tüyo vereyim. Batı Dünyasında yaygınlaşan bir akım var. 10-15 yıldır mutfak işine meraklı amatör aşçılar evlerine (imkanları varsa) profesyonel ocak, fırın..yaptırıyorlar..Oralarda çok pahalı..ama bizde aksine hiç de pahalıya mal olmuyor..Biraz tasarım merakı, araştırma ve heyecan gerekli..En önemli faktör işini iyi bilen, sizin dilinizi anlayan bir ustayı bulmak.
Bu ara karnımız zil çalıyordu ki, en has esnaf lokantasını sordum. Adresini ve bir tarifini vereceğim Urfalı Ali Usta ile tanıştık. 4 kişilik Vali kebabını saniyesinde süpürdük. Giderseniz sizden bir ricam olacak..Ustaya ismimi verin..benim de havam olsun. Fiyatlar makul ötesi. Ortam elbette hafif salaş, klima ve güler yüz var.
Ali Aslan
4006 sk no22 Kaymakkuyu Camii sokağı Karabağlar-İZMİR
0232 265 1194
Urfalı Ali Ustanın ılık domates ezmesi:
Bir kaç etli domatesi közde pişirin, kabuklarını soyun, satırlara minnacık doğrayın, içine tuz, azıcık zeytin yağ ve makul ölçüde hakiki İsot (Urfa'dan gelme acılı pul biber) ekleyip karıştırın. Ilık servis edin. Her türlü etin yanında tamamlayıcı süper bir sos..Aslında bildik tad..ama ılık oluşu hoşumuza gitti.
Sıcak bir yaz olsun hepimize..
Müjde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder